Aksaray Üniversitesi öncülüğünde yürütülen bilimsel araştırma kapsamında, çocuklarda süt alerjisine neden olan Beta-Laktoglobulin (BLG) proteinini üreten genleri susturulmuş iki sağlıklı buzağı dünyaya geldi. Türk bilim insanları tarafından geliştirilen proje, genetik mühendisliği ve hayvancılıkta devrim niteliğinde bir adım olarak değerlendiriliyor.
5 üniversite ve uluslararası merkez ortak çalıştı
Aksaray Üniversitesi (ASÜ), Harran Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Uluslararası Hayvancılık Araştırma ve Eğitim Merkezinden bilim insanlarının ortak çalışmasıyla yürütülen proje, 2021 yılında başlatıldı.
“Vitro Sığır Embriyolarında BLG Geninin CRISPR-Cas9 Teknolojisi ile Modifikasyonu ve Elde Edilen Embriyoların Transferi Projesi”, 2022’de TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulundu.
Projede, inek sütünde alerjiye neden olan BLG proteini üretimini sağlayan genler CRISPR-Cas9 teknolojisiyle etkisiz hale getirildi. Çalışmalar sonucunda, tüp buzağı yöntemiyle elde edilen iki yavrudan biri mart ayında dişi, diğeri ise ekim ayında erkek olarak dünyaya geldi.
“BLG, özellikle inek sütü içen bebeklerde alerjiye neden oluyor”
Aksaray Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahir Karaşahin, genetik mühendisliğinin hayvancılıkta sürdürülebilir üretim için önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Karaşahin, çalışmanın detaylarını şu sözlerle aktardı:
“BLG, özellikle inek sütü içen bebeklerde alerjiye neden oluyor. Projemizde, zararlı mutasyonları kalıcı olarak düzelterek veya hastalığa neden olan genleri keserek hastalıkları tedavi etmeye yarayan CRISPR-Cas9 çalışmasını kullandık. Çalışmaların sonucunda tüp buzağı yöntemiyle ilk buzağımız dişi olarak mart ayında, ikincisi de erkek olarak ekim ayında dünyaya geldi.”
Genetik müdahale doğal mutasyonlara benzer şekilde yapıldı
Prof. Karaşahin, elde edilen genetik değişikliğin doğal mutasyonlarla benzer yapıda olduğunu vurgulayarak, buzağıların sağlıklı şekilde büyüdüğünü söyledi. Proje sayesinde hem gıda güvenliği hem de sağlık açısından önemli bir model oluşturulduğunu belirtti.
“Ortalama 100 insandan 5-6’sında süt alerjisiyle karşılaşabiliyoruz. Niyetimiz, buzağılarımız büyüdükten sonra bir sürü oluşturmak. Sürüyü artırabilmek için tüp buzağı sistemini kullanabiliriz. Böylece damızlık hayvanların yetiştirilmesini ve genetik olarak alerjisiz süt üretimini sağlamayı hedefliyoruz.”
Alerjisiz süt üretiminde yeni dönem
Bu çalışma, Türkiye’nin biyoteknoloji alanında önemli bir atılımı olarak değerlendiriliyor. Proje tamamlandığında, alerji riski taşımayan süt üretimi mümkün hale gelecek. Uzmanlar, bu tür genetik düzenleme yöntemlerinin gelecekte hem insan sağlığına hem de tarım ekonomisine büyük katkı sunacağını belirtiyor.





