Kastamonu'nun Cide ilçesinde doğan usta yazar Rıfat Ilgaz, çocukluk anılarını anlattığı Sarı Yazma romanında, Ordu’nun Ünye ilçesinde yaşadığı özel bir hatıraya yer verir. Ilgaz, burada kitap alışverişi yaptığı Fırıncı Mustafa’nın, yazarlık yolculuğunda önemli bir yeri olduğundan bahseder. Ilgaz’ın sözünü ettiği Mustafa, Ünye’de tanınan Fırıncı Ali Gün’ün kardeşidir.

Kastamonulu Ünlü Ismin Yazar Olmasında Bu Fırıncının Etkisi Var! 24

Gün Fırını, Sadece Ekmek Değil Kitap da Dağıttı

Ordu’nun Ünye ilçesinde faaliyet gösteren Gün Fırını, göründüğü gibi sıradan bir fırın değildir. Rıfat Ilgaz’ın yazar olma serüveninde önemli bir iz bırakan bu fırın, o dönemlerde Mustafa Gün tarafından işletiliyordu. Fırıncılık mesleğinde iptidaî okulunu bitirip okuryazar olan, hatta eğitimini tamamlamış nadir isimlerden biri olan Mustafa Gün, Ünye’de kültürün yayılmasına da katkı sunmuştu.

Pandispanya ve Ünye Lokumu’nu Karadeniz’e tanıtan Gün Fırını, bugün hâlâ Mustafa Gün’ün oğlu İsmet Gün ve torunu Ayhan Gün tarafından işletilmeye devam ediyor.

Kastamonulu Ünlü Ismin Yazar Olmasında Bu Fırıncının Etkisi Var!

Ilgaz: “Kitap Düşkünlüğünden Çok Yararlanıyordum”

Rıfat Ilgaz, Sarı Yazma romanında Ünye’de geçirdiği yaz mevsiminin kendisine kattığı değerleri şu sözlerle anlatıyor:

“Ünye’de ağabeyimle geçirdiğim yaz okuyup düşünmem, insanları biraz tanımam için çok yararlı olmuştu. Reşat Nuri’nin bütün kitaplarını okumuştum. Her gün ekmek için gittiğim fırıncı Mustafa okuduğu kitapları bana da veriyordu. Edebiyatımızda adı geçen tanınmış romanları edinmişti, okumak için aldıklarımı en kısa zamanda geri verdiğim için bana da vermekte sakınca görmüyordu. Bir fırın işçisinin bu kitap düşkünlüğünden çok yararlanıyordum.”

Kastamonulu Ünlü Ismin Yazar Olmasında Bu Fırıncının Etkisi Var! 22

Kitap Üzerine Sohbetler, Ilgaz’ın Edebi Yorumlarını Geliştirdi

Rıfat Ilgaz, çocuk yaşta kitaplar üzerine yaptığı yorumlarla kendisini geliştirme fırsatı bulduğunu ifade ederek şu detaylara da yer veriyor:

“Tatilin sonuna doğru ‘Nasıl buldun kitabı?’ diye sorduğu zaman ‘çok güzel’ demekle yetinmiyordum artık, uzun uzun görüşlerimi de açıklıyordum. Bu kişisel yorumlarım ona çoğu kez okuduğu kitaba yeniden göz atma isteği verirdi. İleri sürdüğüm düşüncelere o da kendine göre düşünceler katardı. Neredeyse ben Ünye’den ayrılırken, iki romanı yalnız yazarına, sayfasına göre değil, yazılışına, konusuna göre de birbirinden ayırt edecek duruma gelmiştim. Bir fırın işçisinin bu kitap düşkünlüğünden çok yararlanıyordum.”

Kastamonulu Ünlü Ismin Yazar Olmasında Bu Fırıncının Etkisi Var! 1

Kaynak: Haber Merkezi