İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde görev başındaki bir Cumhuriyet savcısının vahşice öldürülmesine ilişkin açılan davada ilk duruşma gerçekleştirildi. İstanbul Adalet Sarayı’nda görev yapan Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ın bir restoranda bıçaklanarak hayatını kaybetmesiyle ilgili yargılanan Kastamonulu 19 yaşındaki Mustafa Can Gül, “tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Olay Çekmeköy’de Bir Restoranda Meydana Geldi
Cinayet, 3 Eylül günü saat 21.15 sıralarında Çekmeköy Ömerli Mahallesi’nde bulunan bir restoranda yaşandı. İddialara göre, restorana giren Mustafa Can Gül, mutfak bölümünde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’a bıçakla saldırdı. Boğazından ağır şekilde yaralanan Kayhan, olay yerinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli Mustafa Can Gül, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ağırlaştırılmış Müebbet Talebiyle Yargılanıyor
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık Mustafa Can Gül hakkında “tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Dosya, Anadolu 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya tutuklu sanık, maktul savcının ailesi, taraf avukatları ve çok sayıda tanık katıldı. Salonun dolu olması dikkat çekti.
Sanık: “Psikolojik Tedavi Görüyorum”
İlk kez hâkim karşısına çıkan sanık Mustafa Can Gül, savunmasında psikolojik sorunları olduğunu öne sürdü. Tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını belirten sanık, “Psikolojik rahatsızlıklarım var. Tedavi görüyorum ve ilaç kullanıyorum. Savunmalarım doğrudur” ifadelerini kullandı.
Sanığın bu beyanı üzerine mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporun dosya açısından önemine dikkat çekti.
Savcının Ailesinden En Ağır Ceza Talebi
Hayatını kaybeden Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ın eşi, duruşmada yaptığı açıklamada sanıktan şikâyetçi olduğunu belirterek en ağır cezanın verilmesini istedi. Eş, olay sonrası sanığın hiçbir şekilde kendileriyle iletişime geçmediğini ve pişmanlık göstermediğini söyledi.
Kayhan’ın oğlu ise babasının yardımsever biri olduğunu vurgulayarak, sanığa da zamanında destek olduğunu ifade etti. Oğul, sanığın bu desteklerin kesilmesi üzerine takıntılı bir ruh haline girdiğini ve olaydan sonra aileyle temas kurmadığını dile getirdi.
Olay Anını Anlatan İş Ortağı: “Beni Bırakıp Ercan’a Yöneldi”
Tanık olarak dinlenen ve maktulün iş ortağı olan Bilal Bilgin, olay günü mutfakta olduğunu, sanığın işletmeye kapalı olan kapıdan girdiğini anlattı. Bilgin, sanığın doğrudan mutfaktaki bıçağa yöneldiğini ve kendisine saldırdığını söyledi.
Bilgin, “Sanık bana doğru gelince tezgâhın arkasına geçtim. Bu sırada Ercan geldi. Sanık beni bırakıp Ercan’a yöneldi. Sonrasında Ercan’ın yere düştüğünü gördüm” diyerek yaşananları aktardı.
Tanık beyanı sırasında araya giren sanık, mahkeme düzenini bozduğu gerekçesiyle kısa süreliğine salondan çıkarıldı.
Tanıklar: “Boğazını Dairesel Hareketlerle Kesti”
Restoranda müşteri olarak bulunan tanık Celal Can, olayın şakalaşma gibi başladığını düşündüğünü ancak kısa sürede durumun vahametini anladığını söyledi. Can, sanığın Ercan Kayhan’ın boğazını dairesel hareketlerle kestiğini net şekilde gördüğünü ifade etti.
Bir diğer tanık Ayşegül Temel ise sanığın, maktulün başını koluyla kavrayarak bıçakla boğazını kestiğini anlattı. Temel, olay sırasında ambulansı arayan kişilerden biri olduğunu belirtti.
Başka bir tanık da sanığın saldırı sırasında “Allahu Ekber” dediğini ve ardından boğaz kesme eylemini gerçekleştirdiğini söyledi.
Sanığın Ailesinden Dikkat Çeken İddialar
Sanığın annesi ve babası da duruşmada tanık olarak dinlendi. Anne, oğlunun maktulü bir baba figürü olarak gördüğünü, kendisine çeşitli vaatler verildiğini ve daha sonra yalnız bırakıldığını ileri sürdü.
Baba ise oğlunun emeğinin karşılığını alamadığını, bazı işlerden çıkarılmasında maktulün etkisi olduğunu düşündüğünü belirtti. Ancak bu iddialar, tanık Bilal Bilgin tarafından kesin bir dille reddedildi.
Mahkeme Duruşmayı Erteledi
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek otopsi raporunun beklenmesine, henüz dinlenmeyen üç tanığın sonraki celsede ifade vermesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Dava, 28 Ocak Çarşamba günü görülecek duruşmaya ertelendi.





