Kastamonu’da kadınların üretim gücünü artırmaya yönelik çalışmalar, yerelde yürütülen projeler sayesinde her geçen gün daha somut sonuçlar veriyor. Özellikle kırsalda üretime omuz veren kadın kooperatifleri, hem ekonomik bağımsızlıklarını pekiştiriyor hem de bölgenin tarımsal çeşitliliğine önemli katkılar sağlıyor. Son uygulamalardan biri, tıbbi ve aromatik bitkilerin katma değerini öne çıkaran yeni bir destekle daha görünür hâle geldi.
Kadın üreticilere sağlanan bu destek, sadece birkaç fidenin dağıtılması değil; aynı zamanda kırsal kalkınma vizyonunun yerelde karşılık bulması anlamına geliyor. Ekinezya ve oğul otu gibi yüksek getirili bitkilerin üretime dâhil edilmesi, hem alternatif gelir yaratıyor hem de Kastamonu’nun üretim potansiyelini çeşitlendiriyor.
Kadın Kooperatiflerine Yeni Fide Desteği
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından yürütülen “Kastamonu İlinde Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Ekonomiye Kazandırılması (KÜ-İHT/2021-08)” projesi kapsamında, Hanyöresi Kadın Kooperatifi’nin iki kadın ortağına toplam 20.000 adet ekinezya ve 4.000 adet oğul otu fidesi teslim edildi. Bu adım, kooperatifin hem üretim kapasitesini artırmayı hem de bölgeye yeni bir ekonomik kapı açmayı hedefliyor.
Fidelerin dikimi, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Kılıç’ın yanı sıra teknik personelin katılımıyla gerçekleştirildi. Uygulama sırasında sadece dikim yapılmadı; aynı zamanda yetiştiriciliğe dair önemli bilgiler de paylaşılarak üreticilerin sürece hazırlıklı başlaması sağlandı.
Üretimde Kadın Gücünü Büyütme Kararlılığı
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kadın üreticilere yönelik yaklaşımı, son yıllarda giderek güçlenen kalkınma modellerinden biri hâline geldi. Kastamonu’da hayata geçirilen bu destek, kadınların tarımdaki görünürlüğünü artırırken, kooperatiflerin bölgesel ekonomide üstlendiği rolü de daha sağlam bir zemine oturtuyor.
Bu yaklaşımın temelinde, kadınların üretimde aktif rol aldığında toplumsal refahın daha hızlı yükseldiğine dair güçlü bir inanç bulunuyor. Projenin odağındaki “Kadın üretir, dünya değişir” ifadesi ise sadece bir slogan değil; kırsalda dönüşümü mümkün kılan bir gerçekliğin altını çiziyor.
