Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi, çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla önemli bir projeye imza attı. Üniversite Öğretim Görevlisi Dr. Berkan Güngör koordinatörlüğünde yürütülen ve TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Çağrısı kapsamında üçüncü kez desteklenmeye hak kazanan proje başarıyla tamamlandı. Projenin ana hedefi, 18-30 yaş arasındaki gençlerin iklim değişikliği ve çevre konularındaki farkındalığını artırmaktı.
Teorik ve Pratik Eğitimlerle Donanım Sağlandı
Altı gün süren eğitimlerde Türkiye’nin farklı şehirlerinden katılan gençler, akademisyenlerin verdiği teorik derslerin yanı sıra saha gezileriyle de deneyim kazandı. Katılımcılar; sürdürülebilir tüketim, orman ve su kaynaklarının korunması, yaban hayat farkındalığı, afet yönetimi, geri dönüşüm ve çevre politikaları üzerine kapsamlı bilgiler edindi. Ayrıca Daday ve Taşköprü ilçelerinde bulunan orman yangını bölgelerine düzenlenen teknik geziler sayesinde doğrudan gözlem yapma imkânı buldular.
Gençler Çözüm Önerileri Geliştirdi
Projenin en dikkat çeken aşamalarından biri, “Çalıştay ve Politika Belgesi Oluşturma” oturumu oldu. Bu bölümde gençler, iklim kriziyle mücadele için somut çözüm önerilerini tartışarak politika önerileri hazırladı. Beyin fırtınası oturumları sayesinde edinilen bilgilerin paylaşımı ve değerlendirilmesi sağlandı.
Kurumların Güçlü Desteği
Projeye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Kastamonu Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Daday Belediyesi, Kastamonu Teknokent A.Ş., Kastamonu Sarı Konak Kadın Üretim ve İşletme Kooperatifi ile Gölköy Yaşam Resort gibi birçok kurum ve kuruluş destek verdi. Çalışma kapsamında 6 atölye gerçekleştirildi ve toplamda 40 saatlik eğitim verildi.
İklim Değişikliği Mücadelesinde Gençler Önemli Rol Oynuyor
Kastamonu Üniversitesi’nin öncülüğünde hayata geçirilen bu proje, iklim değişikliğine karşı gençlerin bilinçlendirilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, gençlerin sadece bireysel bilinç kazanmadığını, aynı zamanda gelecekte çevre politikalarının şekillenmesinde aktif bir rol üstleneceklerini vurguluyor.
