Kastamonu'da çiftlik evlerinde kenevir yetiştiren ve jandarma operasyonuyla yakalanan sanıkların yargı süreci devam ediyor.
Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 25 Nisan 2024 tarihinde Daday ve Araç ilçelerinde uyuşturucu üretimi yaparak satışını gerçekleştiren şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda, Ersin A. ve eşi H.E.A., Umut İ. ve eşi P.G.İ. ile C.E.T. adlı şahıslara ait çiftlik evlerine baskın yapıldı. Ekipler, evlerdeki aramalarda iklimlendirme sistemiyle yetiştirilen 27 kilogram kubar esrar, 42 kök kenevir, suçtan elde edildiği tahmin edilen 3 bin 771 dolar ve 20 bin TL, bir ruhsatsız tabanca, bir ruhsatsız av tüfeği, 9 uyuşturucu öğütme aparatı ve sera ortamı oluşturmak için kullanılan çok sayıda malzeme ele geçirdi. Şüphelilerin, kurdukları düzenekle ürettikleri uyuşturucuyu İstanbul ve Ankara'ya sattıkları öne sürüldü.
Operasyon sırasında Ersin A. ve Umut İ. tutuklanırken, H.E.A. ve P.G.İ. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. C.E.T.’nin yakalanması için ise çalışmalar sürüyor. Sanıklar hakkında açılan davada yargılama devam ediyor.
"Ersin'den hayvan aldım, ancak uyuşturucu almadım"
Davanın devam eden duruşmasında SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlenen S.E.A., "Ersin ve Ebru'yu üniversite yıllarından tanıyorum, diğer sanıkları ise tanımıyorum. Çok sık görüşmeyiz, İstanbul’a geldiklerinde karşılaştığımızda görüşürüz. O dönemde ben de uyuşturucu kullanıyordum ve Ersin ile beraber içmiştik. Ancak uyuşturucu ticareti yapıp yapmadıklarını bilmiyorum. Ersin ile alacak verecek ilişkimiz oldu. Sağlık turizmi alanında bir firmam vardı ve bu firmayı büyütmek için Ersin'den yardım aldım. Ersin’in ailesi maddi açıdan iyiydi, fakat ben firmayı yönetemedim ve satmak zorunda kaldım. Bu konuda bir alacak verecek durumumuz vardı" ifadelerini kullandı.
"Uyuşturucu ticareti yapmadım, tahliyemi talep ediyorum"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ersin A., "Tanıkla hayvan ticareti yaptık. Tanıkla esrar konusunda herhangi bir konuşmamız olmadı, ancak aramızda bir ticaret gerçekleşti. Tanığın 7 bin 500 dolar borcu vardı. Bir kısmını ödemişti, kalan borcu da ödüyordu. Benim hesaplarıma göre, 2 bin dolardan fazla borcu kaldı. Ayrıca geçen yıl Nisan ayında yapılan operasyona ilişkin, işlenmiş bir toprağın tespit edileceğini düşünüyorum. Ben uyuşturucu ticareti yapmadım ve tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
"Uyuşturucu ticaretim olmadı, tahliye talep ediyorum"
Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Umut İ. ise, "Önceki duruşmada, evimde ekim yapılan bir alan olmadığı ve köyde yaşadığım izlenimi verdiğime dair ifadeler vermiştim. Ancak bu durum, arama görüntülerinde de görünebilir. Esrar yetiştirdiğim doğru, ancak amacım içici olmak ve satış yapmaktı. Herhangi bir satış söz konusu değildir. Bir yıldır tutukluyum ve bu süreçte ailem maddi açıdan zorluklarla karşılaşıyor. Eşim kanser tedavisi görmekte ve bir bebeğim var. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
"Eşim tutuklu olduğu için hem maddi hem de manevi olarak büyük zorluklar yaşıyorum"
Tutuksuz yargılanan sanık H.E.A., "Eşim hiçbir şekilde uyuşturucu ticareti yapmamaktadır. Geçen yıl Nisan ayında, bin 700 metre yükseklikte bir alanda operasyon yapıldı. Bu dönemde tarımsal faaliyet yapmak mümkün değildi. Yağmur ve kar nedeniyle seralar yıkılmış, toprak üzerinde işlenmiş olduğuna dair herhangi bir iz bulunmamaktadır. Bu nedenle, o bölgede tarımsal faaliyet yapılıp yapılmadığının ve operasyonun yapılıp yapılmadığının araştırılmasını talep ediyorum. Eşim tutuklu olduğu için çok zor durumdayım, hem maddi hem de manevi olarak büyük sıkıntıdayım. Eşimin tahliye edilmesini istiyorum" şeklinde konuştu.
"Adli kontrol şartı ile tahliyesini talep ediyoruz"
Sanık Ersin A.’nın avukatı ise, "Müvekkilimin aleyhine olan herhangi bir ticaret yaptığına dair elimizde bir delil yok. Bilirkişi raporunda, teknik olarak bunun uygun olmadığına dair itirazlarımızı da sunduk. Kenevir artıkları, saman parçalarına karışmış durumda ve Adli Tıp Kurumu’nun raporunda, kullanılamaz durumda olan kenevir parçalarından çok miktarda esrar elde edileceği öne sürülmüş. Ancak bu rapor teknik verilere dayanmıyor. Esrar bitkisini kurutup bahçesinden kesen birinin dosyasına, yüzlerce kilo uyuşturucu bulunduğu izlenimi verildi. Bu yanlış algı üzerinden müvekkilim Ersin A. tutuklu kalmaktadır. Tutukluluk süreci nedeniyle ciddi maddi ve manevi zorluklar yaşamaktadır. Yargılama sonucunda alacağı cezanın etkin pişmanlıkla 5-6 yıla kadar düşmesi söz konusu. Bu sebeple, kefaletle ya da uygun görülecek adli kontrol şartlarıyla tahliyesini talep ediyoruz" dedi.
"Ele geçirilen uyuşturucu miktarı kullanım sınırlarını kesinlikle aşmamaktadır"
Sanık Umut İ.’nin avukatı, "Müvekkilimin evinden çıkan uyuşturucu madde miktarı oldukça bellidir ve diğer sanıkla herhangi bir işbirliği veya ortaklık durumu söz konusu değildir. Kastamonu’ya yerleştikten sonra, diğer sanığın eşi Ebru A.’nın, tropikal meyve üretimi üzerine bazı girişimlerde bulunduğundan söz ettiğini belirtti. Müvekkilim ile Ebru A. arasında ‘hasadınız bol olsun’ şeklinde bazı mesajlaşmalar bulunmakta. Bu mesajlar, uyuşturucu ile ilgili olabilir, ancak aynı zamanda tarımsal faaliyetlere yönelik bir konuşma da olabilir. Yani, burada bir niyet okuma yapmak hukuken doğru değildir. Bu nedenle, mesajlar ve telefon içerikleri delil olarak kabul edilemez. Ayrıca, ele geçirilen maddelerin miktarı, kullanım sınırlarını kesinlikle aşmamaktadır" şeklinde ifade etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ersin A. ve Umut İ.’nin tutukluluk hallerinin devamına, H.E.A. ve P.G.İ.’nin ise adli kontrol şartlarının sürdürülmesine karar vererek duruşmayı ilerleyen bir tarihe erteledi.