Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde, bir evin kapısından içeri girenler kendilerini sıradan bir köy evinde değil, emekle büyümüş bir “özel koleksiyonun” içinde buluyor. Yıllarca bomba imha uzmanı olarak görev yapmış emekli polis Şaban Meşeoğlu, emeklilik yıllarını ahşap oyma ve hat sanatına vererek evini adeta sergi alanına dönüştürdü. Onu bu yola iten kıvılcım ise 1993’te emekli olduktan sonra ziyaret ettiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde gördüğü Arapça “Allah” yazılı bir levha oldu.

Türbedeki hat yazısı ilham verdi, atölye eve taşındı
Meşeoğlu, yıllar içinde ahşabı oyarak kabartmalar yaptı, hat yazılarını farklı formlarda işledi ve ortaya çıkan işleri evinin duvarlarına taşıdı. Yaşının ilerlemesiyle artık aynı tempoda çalışamadığını söyleyen Meşeoğlu, buna rağmen eserlerinin onun için hâlâ canlı bir uğraş ve hatıra olduğunu dile getiriyor. En büyük isteğinin de Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu belirtiyor.

Bayraktar’a tablo gönderdi, merakı sürüyor
Meşeoğlu, Türkiye’nin SİHA’larla elde ettiği başarıların kendisini gururlandırdığını söyleyerek BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli bir tablo gönderdiğini anlatıyor. Gönderdiği tablonun yerine ulaşıp ulaşmadığını ise hâlâ merak ettiğini ifade ediyor.
“Evimi müze haline getirdim”
Meşeoğlu’nun sözleri, bu yolculuğun sadece el işi değil, aynı zamanda hafızayla kurulan bir bağ olduğunu gösteriyor. Şu ifadeleri özellikle dikkat çekiyor:
"Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç'un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, 'kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız' der. 'Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun' diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim"

Maduro’ya da ulaşmak istiyor
Meşeoğlu, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyerek düşüncesini şöyle aktarıyor:
"Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika'dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin'e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu'daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim"
“İnsanın ruhunu rahatlatıyor”
Ahşap oymanın sabır istediğini vurgulayan Meşeoğlu, işin temposunu da kendi cümleleriyle anlatıyor:
"Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum"

İmam hatip Yunus Bademli: “Bize de öğretti”
Embiya köyüne 2018’de imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun yalnızca üreten biri olmadığını, bilgisini paylaşmayı da önemseyen bir usta olduğunu söylüyor. Bademli, tanışmalarını ve süreci şu sözlerle anlatıyor:
"O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık"





