Kastamonu Üniversitesi, kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerleri canlandırmak adına önemli bir çalışmaya imza atıyor. Yüzyılı aşkın geçmişe sahip olan ve el işçiliğinin zarif bir örneğini yansıtan Daday sandalyesi, düzenlenen atölye çalışmalarıyla hem öğrencilere tanıtılıyor hem de geleceğe taşınıyor.
Üniversite bünyesinde faaliyet gösteren Ahşap Kültürünü Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (AKAUM) yürütülen bu projede, Doç. Dr. Ümmü Karagöz İşleyen ve Doç. Dr. Osman Emre Özkan’ın rehberliğinde öğrenciler, geleneksel üretim tekniklerini uygulamalı olarak deneyimledi. Sandalyenin üretim süreci, usta zanaatkâr Mustafa Hükümen eşliğinde birebir aktarıldı. Ahşap seçiminden şekillendirmeye, montajdan doğal cilalamaya kadar her aşama detaylarıyla gösterildi.
"Daday Sandalyesi Yüzyıllardır Kullanılıyor"
AKAUM Müdürü ve Kastamonu Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Karamanoğlu, bu çalışmanın kültürel süreklilik açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Geleneksel el işçiliğine dayanan Daday sandalyesinin bölgeye özgü önemli bir değer olduğunu belirten Karamanoğlu, “Daday sandalyesi 100 yılı aşkın süredir kullanılıyor. Köy evlerinden düğünlere kadar pek çok alanda tercih edilmiş ancak günümüzde el işçiliğine dayalı üretim zorlaştığı için unutulma tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
Karamanoğlu, projenin ilerleyen aşamalarında tasarım tescili ve coğrafi işaret çalışmalarına da başlayacaklarını belirtti. Ayrıca 10 aylık bir eğitim programı planlanarak yeni usta adaylarının yetiştirilmesi hedefleniyor. Bu sayede sadece geleneksel üretim yaşatılmakla kalmayacak, aynı zamanda yeni girişimciler de desteklenmiş olacak.
"El Emeği, Zarif Tasarım ve Kültürel Anlam"
Kastamonu Üniversitesi Girişim Ofisi Koordinatörü Dr. Berkan Güngör ise, Daday sandalyesinin yalnızca bir eşya değil, aynı zamanda bir yaşam biçiminin temsili olduğunu dile getirdi. “Sade ve zarif tasarımı sayesinde hem geleneksel hem de modern mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Ancak asıl değeri, bir ustalık hikâyesini ve kültürel birikimi bugüne taşımasında gizli” dedi. Güngör, bu tür zanaatların yok olma riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, genç ustaların yetiştirilmesinin aciliyet taşıdığını da vurguladı.
"Son Usta: Mustafa Hükümen"
Daday sandalyesi üretimini sürdüren son zanaatkâr olarak tanınan Mustafa Hükümen, mesleğe 2009 yılında başladığını ve yıllardır bu geleneksel üretimi sürdürdüğünü anlattı. Kayın ağacından yapılan ve 40-50 yıl bozulmadan kullanılabilen bu sandalye türünü genellikle kış aylarında ürettiğini belirten Hükümen, “Eskiden köylüler tarafından üretilen bu sandalyeyi biz yeniden canlandırdık. Bugün yılda yaklaşık 100 adet satıyorum” dedi.
Gelecek Nesillere Aktarılacak Bir Değer
Kastamonu Üniversitesi’nin bu girişimi sayesinde Daday sandalyesi, yalnızca bir mobilya ürünü olmaktan çıkıp kültürel miras olarak yeniden anlam kazanıyor. Tasarım tescili, coğrafi işaret süreci ve yeni zanaatkarların yetiştirilmesiyle bu eşsiz el işçiliği örneği, gelecek nesillere taşınacak.