Karadeniz kıyılarında son günlerde daha sık rastlanan su samurları, bölge halkının dikkatini çekti. Vatandaşların tedirginlik yaşamasına neden olan bu durum hakkında Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya önemli açıklamalarda bulundu.

İnsan Baskısı Azaldığında Gündüz de Görülebiliyor

Kastamonu Su Samuru (1)

Prof. Dr. Başkaya, su samurlarının normal şartlarda gece aktif olduklarını ancak çevrede insan yoğunluğu azaldığında gündüz saatlerinde de faaliyet gösterebildiklerini belirtti. İnsan hareketliliğinin yüksek olduğu bölgelerde ise daha temkinli davrandıklarını vurguladı.

Durduk Yere Saldırmazlar

Su samurlarının doğrudan insana saldırmadığını ifade eden Başkaya, “Eğer yuvasına ya da yavrularına zarar verilirse, kendini koruma içgüdüsüyle saldırabilir. Ancak normal şartlarda insanlara zarar vermezler” dedi. Bu açıklama, bölgede yaşayan vatandaşların merak ettiği en önemli sorulardan birine yanıt niteliği taşıdı.

Güçlü Bir Yırtıcı Tür

Kastamonu Su Samuru (2)

Su samurlarının yarı sucul memeli türlerden olduğunu söyleyen Başkaya, bu hayvanların oldukça güçlü bir yırtıcı olduğuna dikkat çekti. Besin zincirinin en üst basamaklarında yer alan su samurları, balık başta olmak üzere kurbağa, yılan, böcek, kabuklular, küçük memeliler ve hatta bazı kümes hayvanlarıyla da beslenebiliyor. Zaman zaman geyik ve karaca yavrularına da saldırabildikleri biliniyor.

Geniş Yayılış Alanına Sahip

Ekvatordan kuzey kutbuna kadar geniş bir coğrafyada görülebilen su samurları, Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’da yaşam alanı buluyor. Türkiye’de ise akarsulardan göllere, deniz kıyılarından dağlık alanlara kadar çok farklı bölgelerde varlıklarını sürdürüyorlar. Akarsu kenarlarından birkaç kilometre uzaklaşarak ormanlık veya tarım alanlarında da avlanabildikleri belirtiliyor.

Ekosistem İçin Önemli Bir Gösterge

Prof. Dr. Başkaya, su samurlarının bulunduğu habitatların sağlıklı bir ekosistemin göstergesi olduğuna da dikkat çekti. Ancak bu tür, birçok tehdit ile karşı karşıya. Su kirliliği, yaşam alanlarının tahribi, besin kaynaklarının azalması, kaçak avcılık ve trafik kazaları en büyük riskler arasında yer alıyor. Balıkçıların kullandığı tuzaklar da su samurlarının ölümüne yol açabiliyor.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı