Kastamonu’nun Tosya ilçesinde bulunan tarihi Pazar Camii, yalnızca mimarisi ve geçmişiyle değil, içinde barındırdığı özel bir taş ile de dikkat çekiyor. Caminin köprüye bakan kısmında yer alan avuç içi büyüklüğündeki beyaz taşın, Kabe’den getirildiği rivayet ediliyor. Bu değerli taş, camiyi yaptıran hayırsever Seyyid Hacı Ahmet Ağa Oğlu Seyyid Hacı İsmail Ağa tarafından, hacca gitme imkânı bulamayanlar için bir hatıra ve kutsal bir nişane olması amacıyla buraya yerleştirildiği anlatılıyor.
Tarihi Bir Gelenek: Esnafın Sabah Ritüeli
Yaklaşık 30 yıl öncesine kadar Tosya çarşı esnafı, sabah namazlarını bu camide kılar, ardından taşın bulunduğu köşede dua ederek dükkanlarını açardı. Bu gelenek, hem inanç hem de manevi bir bağlılık açısından büyük önem taşıyordu. Günümüzde bu gelenek eskisi kadar yaygın olmasa da taş, hala caminin önemli bir sembolü olarak varlığını sürdürüyor.
Tosya’nın Tarihi ve Kültürel Önemi
Tosya, tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olmuştur. 17. yüzyılda ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eserinde Tosya hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır. Evliya Çelebi, Tosya’yı Osmanlı padişahlarından Çelebi Sultan Mehmet’in fethettiğini ve buranın mamur nahiyelere sahip olduğunu belirtir. Ayrıca, şehirdeki ticaret hayatından, bağ ve bahçelerinin güzelliğinden, ahşap evlerinin mimarisinden de bahseder.
Evliya Çelebi Tosya’yı şu sözlerle tasvir eder: “On bir mahalle ve yirmi bir mihraptır. Yedi han ve hamamları, üç yüz kırk dükkan ve kahvehaneleri, bir de demir kapılı kagir yapılı Pazar yeri vardır ki, her şey bulunur. Fakat bütün halkının işi muhayyici dokumaktır. Onun için ‘’ bedesten’’ de fazla muhayyer alınır satılır. Kozlu ve leblebili helvaları beğenilir. Tatlı kutu bozası beyaz süt gibidir ve çok meşhurdur. Havası ağırdır. Halkı Türk ve son derece garip dostu kimselerdir. Şehir dışında bir yerde Şit Baba Türbesi yol üzerinde ve herkesin ziyaret ettiği bir yerdir.”