Kastamonu Üniversitesi, Filistin’de hayatını kaybeden gazetecileri anmak amacıyla anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Basın Yayın Müşavirliği tarafından Merkez Kütüphanesi Cemil Meriç Salonu’nda düzenlenen program, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal’ın açılışını gerçekleştirdiği, İsrail’in Filistin’deki saldırılarını konu alan fotoğraf sergisiyle başladı. Programa, Kastamonu Gazeteciler Derneği (KGD) Başkanı İzzet Sarı da katıldı.
Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Salonda boş bırakılan koltuklara şehit gazetecilerin isimlerinin yerleştirilmesi, duygusal anların yaşanmasına neden oldu.
Basın Yayın Müşaviri Doç. Dr. Selver Mertoğlu, konuşmasında Gazze'de görevlerini büyük bir cesaret ve özveriyle sürdüren gazetecileri onurlandırmak için bir araya geldiklerini ifade etti. Mertoğlu, "Savaşta hakikat ilk kurban olur" sözünü hatırlatarak, savaş koşullarında gerçeğin izini süren gazetecilerin, hakikatin vicdanı haline geldiğini belirtti. Bu anma programının hem akademik hem de insani bakış açısıyla bu kayıpların önemini vurgulamak için kıymetli bir fırsat sunduğunu dile getirdi.
Akademisyen olarak, üniversitelerin gerçeği araştırma ve yayma sorumluluğuna sahip olduğuna dikkat çeken Mertoğlu, gazetecilerin de benzer bir misyonla, özellikle çatışma bölgelerinde, gerçeği ortaya çıkarmak uğruna hayatlarını riske attığını ifade etti.
"Onların her biri, mesleki onurun ne demek olduğunu dünyaya gösterdi"
Mertoğlu, tarihsel veriler ışığında savaş muhabirliğinin ağır bedellerine de değindi. İkinci Dünya Savaşı’nda 69, Vietnam Savaşı’nda 63 ve Kore Savaşı’nda 17 gazetecinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Mertoğlu, “Ne yazık ki bu sayılar günümüzde katlanarak artıyor. İsrail ile Gazze arasındaki son çatışmalar, basın tarihinin en ölümcül süreci olarak kayıtlara geçti. 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de görev başındayken şehit olan gazetecilerin sayısı yüzleri aştı. Uluslararası basın özgürlüğü kuruluşlarına göre yaklaşık 200 gazeteci hayatını kaybetti, çok sayıda gazeteci ise yaralandı ve her an ölüm tehdidiyle karşı karşıya görev yapıyor.” dedi.
Medya üzerindeki ablukanın ve gazetecilerin sistematik olarak hedef alınmasının, gerçeğin üzerini örtme çabası olduğunun altını çizen Mertoğlu, gazetecilerin bu durum karşısında sessiz kalmadığını ve adaletsizlikleri kayıt altına alarak tarihe not düştüklerini söyledi.
Gazze’de yaşamını yitiren gazetecilerin cesaretini her zaman hatırlayacaklarını ifade eden Mertoğlu, “Onların her biri, mesleki onurun ne demek olduğunu dünyaya gösterdi. Kimi savaş alanında kurşunların arasından yayın yaptı, kimi enkazlar altından gerçeği haykırdı, kimi ise son nefesini verirken bile kamerasını kayıtta tuttu. Meslektaşlarının aktardığına göre, bazıları son anlarında dahi 'Çekime devam et.' diyerek mesleki görevini sürdürmeye çalıştı. Bu, tarif edilemez bir özveri örneğidir.” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte, Filistin’de yaşananları konu alan bir kısa film izletildi. Program, üzerinde şehit gazetecilerin isimlerinin yazılı olduğu koltuklara oturan öğrencilerin şiir dinletisiyle sona erdi.
