Kastamonu, manevi mirasıyla da Anadolu’nun kalbinde özel bir yere sahip. Şehrin simge yapılarından biri olan Hepkebirler Türbesi, hem tarihi hem de dini açıdan büyük bir anlam taşıyor. Bu türbede, Hz. Muhammed’in (S.A.V.) sahabelerinden Kays’ül Hemedani El-Asgar Hazretleri’nin medfun olduğu rivayet ediliyor. Halkın “Hepkebirler” ismini verdiği bu kutsal mekân, yüzyıllardır dualarla anılan bir ziyaret noktası olarak varlığını sürdürüyor.
Eyüp Sultan’ın Anadolu’daki Yol Arkadaşı
Nakşibendi Şeyhi Şerafettin Efendi’nin aktardığı bilgilere göre, Kays’ül Hemedani ailesi iki kardeşten oluşuyor. Bu kardeşlerden küçüğü olan El-Asgar (r.a.), Eyüp Sultan (r.a.) Hazretleri ile birlikte Anadolu’ya gelmiş ve onun işaretiyle Kastamonu’ya yerleşmiştir. Rivayetlere göre El-Asgar Hazretleri’nin Kastamonu’ya hangi yollarla ulaştığı, burada nasıl bir hayat sürdüğü ve ne zaman vefat ettiği kesin olarak bilinmiyor. Ancak halkın gönlünde yer eden manevi mirası, asırlardır şehrin kültürel dokusuna işlenmiş durumda.
Büyük Kardeşi Kays’ül Hemedani Ekber Hazretleri
Kays’ül Hemedani El-Asgar Hazretleri’nin ağabeyi, İslam tarihinde büyük bir yeri olan Kays’ül Hemedani Ekber Hazretleri’dir. Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) torunu Hz. Hasan’a (r.a.) yaptığı hizmetlerle bilinen Ekber Hazretleri, bu samimi hizmetlerinden ötürü Resûl-i Ekrem’in (S.A.V.) büyük bir müjdesine nail olmuştur. Rivayete göre Peygamberimiz (S.A.V.), “Ey Kays! Benim evladıma ettiğin ihsana karşılık, kıyamet gününde seni 124 bin peygambere göstererek ‘Ashabımdan Kays’ül Hemedani’ye bakın’ diye izzetlendireceğim.” buyurmuştur.
Kastamonu’nun Manevi Emaneti
Bugün Kastamonu halkı için Hepkebirler Türbesi, yalnızca bir ziyaretgâh değil; geçmişle bağ kurulan, dua ve teslimiyetin yaşandığı bir mekândır. Türbenin çevresinde her gün dualar edilir, ziyaretçiler huzur içinde dua ederek bu manevi mirasa sahip çıkar. Kays’ül Hemedani El-Asgar Hazretleri’nin ismi, Kastamonu’nun ruhuna işlenmiş bir hatıra olarak yaşamaya devam ediyor.
