Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu İl Yönetim Kurulu’nun eski üyelerinden Hüseyin Küçükaydın, partisinin il teşkilatındaki anlayışı ve fiziki koşulları eleştirerek görevinden istifa ettiğini duyurdu. Küçükaydın, yaptığı açıklamada hem mevcut yönetim biçimini hem de parti binasının yetersizliklerini sert ifadelerle eleştirdi.
“Reisin Partisi mi Burası?”
İstifa sürecine dair çarpıcı ifadeler kullanan Hüseyin Küçükaydın, il başkanının doğrudan istifasını talep ettiğini ve bunun demokratik olmayan bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. “Seçimle gelinen bir görevden böyle bir şekilde istifa istenemez” diyen Küçükaydın, CHP’deki mevcut yapının, otoriter bir anlayışa kaydığına dikkat çekti.
Açıklamasında “Burası bir siyasi parti mi, yoksa bir tek adam rejimi mi?” sorusunu yönelten Küçükaydın, istifa dilekçesini sunmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen bu sürecin kamuoyuyla paylaşılmadığını da belirtti.
Parti Binasına Sert Eleştiri
Küçükaydın, sadece yönetim anlayışını değil, il binasının fiziksel koşullarını da hedef aldı. Dört dairenin birleştirilerek il ve merkez ilçe binasına dönüştürüldüğünü hatırlatan Küçükaydın, gelen vatandaşlar ve partililer için rahat bir ortamın sunulmadığını vurguladı. Oturacak sandalye bulmanın bile zor olduğunu ifade eden eski yönetici, bu konuda özel çaba harcanmadığını, gelenlerin adeta mutfağa sığınmak zorunda bırakıldığını belirtti.
“Parti Binamız Babaevi mi, Bekleme Odası mı?”
CHP Genel Başkanı’nın sık sık parti binalarını “bacası tüten, çorbası kaynayan, herkesi kucaklayan bir babaevi” olarak tanımladığını hatırlatan Hüseyin Küçükaydın, Kastamonu’daki mevcut yapının bu tarifle hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. Parti binasında gelenlerin çoğunlukla başkanın odası önünde küçük bir alanda bekletildiğini belirten Küçükaydın, bu durumun CHP’nin halka açılan yüzüyle çeliştiğini dile getirdi.
“Zamanında Ayrılmak, Görevde Kalmaktan Daha Değerlidir”
Siyasi deneyimlerinden yola çıkarak görevini bırakmanın da en az göreve gelmek kadar önemli olduğunu savunan Küçükaydın, “Bir görevde kalmak değil, zamanı geldiğinde onurla ayrılabilmek kıymetlidir” ifadelerini kullandı. Açıklamasının sonunda ise, “Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna” diyerek hem partisine hem de kamuoyuna net bir mesaj verdi.