Türkiye çay piyasasında uzun süredir konuşulan bir başlık vardı, Lipton Türkiye’deki üretimden çekilecek mi sorusu artık kesin bir cevaba kavuştu. Neredeyse kırk yıldır Karadeniz’de yaş çay alımı yapan ve Rize’de fabrikaları bulunan Lipton, üretim kısmında bayrağı yerli firma Öz Gür Çaya devretti. Böylece Türkiye’ye 39 yıl önce giren dünya markası, çay üretimi açısından önemli bir sayfayı kapatmış oldu.

Aslında bu karar bir anda alınmadı, ekim ayında gündeme gelen devir sürecinde Lipton ile Öz Gür Çay arasında yürütülen görüşmeler sonuçlanmıştı. Rize Pazar ve Fındıklı ilçelerinde bulunan iki yaş çay işleme tesisinin devri için anlaşmaya varıldığı duyurulmuş, dosya da yasal zorunluluk gereği Rekabet Kurulunun onayına sunulmuştu. Onay sürecinin tamamlanmasıyla birlikte fabrikaların mülkiyeti resmen Öz Gür Çaya geçti ve Lipton’un Türkiye’deki üretim serüveni kapanmış oldu.

Üretimden çıkıyor, markası ve yatırımıyla kalıyor

Burada küçük ama önemli bir ayrıntı var, Lipton Türkiye’den tamamen çekilmiyor, sadece yaş çay işleme tarafını devrediyor. Yani sen raflarda Lipton paketlerini görmeye devam edeceksin, fakat o ürünlerin arka planındaki üretim yapısı artık daha yerli bir zemine dayanacak. Lipton, Türkiye’de Lipton Gıda ve Çay Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi üzerinden faaliyetlerini sürdürüyor ve ağırlığını harmanlama, inovasyon ve paketlemeye kaydırıyor.

Çay Devinden Tarihi Karar 39 Yıl Sonra Türkiye’de Üretime Son

Şirketin Sakarya’da kurduğu, yaklaşık otuz milyon avroluk yatırım bedeline sahip olan harmanlama ve paketleme tesisi ise çalışmaya devam edecek. Bu tesis, Türkiye’de ve farklı pazarlarda satılacak çayların inovasyon merkezi gibi konumlanıyor. Yani Lipton, tarladan fabrikaya uzanan üretim zincirinden kısmen çekilse de marka gücünü ve Türkiye’deki ticari varlığını korumayı tercih ediyor.

Küresel fondan yerli üreticiye uzanan yolculuk

Lipton’un bu dönüşümünde küresel ölçekte yaşanan sahiplik değişiminin de etkisi var. Markanın temelleri yüz yılı aşkın süre önce Sir Thomas Lipton tarafından atılmış, uzun yıllar boyunca da Unilever çatısı altında yönetilmişti. Daha sonra global çay işleri, büyük bir fon tarafından satın alındı ve firma yeni bir stratejik rota çizmeye başladı.

Türkiye özelinde ise bu adım, çayda yabancı sermayeden yerli üreticiye doğru süren dönüşümün bir halkası gibi okunuyor. Kısa süre önce başka bir yabancı marka olan Ofçayın da yerli bir firmaya devredilmesi, sektörde dengelerin yeniden kurulmakta olduğunun işareti. Sonuç olarak, Lipton logolu ürünler hayatımızda kalırken, Karadeniz’deki çay yapraklarını işleyen makinelerin başında artık daha fazla yerli isim göreceğiz.

Kaynak: Haber Merkezi