Kastamonu’da geleneksel el sanatlarının yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla faaliyetlerini sürdüren Kastamonu Olgunlaşma Enstitüsü, önemli bir kültürel mirasa daha ev sahipliği yapmaya başladı. Koleksiyoner Mahmut İslamoğlu tarafından bağışlanan asırlık yorgan ve minder kılıfı, üzerindeki nadir taş baskı desenleriyle dikkat çekiyor.
Taş Baskı Sanatında İlk Kez Bir Yorgan Koleksiyona Dahil Edildi
Yıllardır etnografik eserlerle ilgilenen Mahmut İslamoğlu, taş baskı sanatına dair ender örnekler barındıran bu yorgan ve minder kılıfını enstitüye bağışlayarak, hem araştırmacıların dikkatini çekmeyi hem de kültürel mirasa katkı sağlamayı amaçladı. Özellikle yorganın taş baskı tekniğiyle süslenmiş olması, bu alan için bir ilk olma özelliği taşıyor.
İslamoğlu, açıklamasında bu parçaların Kastamonu’nun merkezinden ve çevre köylerinden toplandığını belirterek, üzerlerinde yer alan desenlerin sanat tarihi açısından değerlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Eserlerin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla bu anlamlı bağışı yaptığını vurguladı.
500'den Fazla Desen Arşivlendi, Özgün Motifler Ortaya Çıktı
Kastamonu Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Dr. Ayten Canaslan, kurumlarının temel misyonunun şehrin geleneksel sanatlarını yaşatmak ve dünyaya tanıtmak olduğunu ifade etti. Enstitü bünyesinde yürütülen projelerden birinin doğrudan Kastamonu taş baskı sanatıyla ilgili olduğunu belirten Canaslan, bu alandaki arşiv çalışmalarının iki yıldır sürdüğünü söyledi.
Yapılan kapsamlı araştırmalar neticesinde yaklaşık 500 farklı taş baskı deseni tespit edildi. Yeni eklenen bu yorgan ve minder kılıfı ise hem teknik detayları hem de motifleri bakımından büyük önem taşıyor. Özellikle stilize bitkisel motifler ile ilk kez karşılaşılan zincir suyu deseninin bir arada kullanıldığı bu örnek, sanat tarihinde özel bir yere sahip olacak gibi görünüyor.
Sembollerle Dolu Sanatsal Anlatım
Minder kılıfı üzerinde yer alan desenler, yalnızca estetik açıdan değil, sembolik anlatımıyla da dikkat çekiyor. Osmanlı dönemine ait nar, lale, rozet ve zincir suyu motiflerinin birlikte kullanıldığı bu parça, hem dönemin inanç sistemine hem de tasavvufi değerlere ışık tutuyor. Canaslan, nar motifinin insan-ı kamil olma sürecini, lalenin ise Allah’ın birliğini simgelediğini hatırlatarak, bu sembollerin aynı kumaş üzerinde buluşmasının anlam yüklü bir tasarım ortaya koyduğunu ifade etti.
Kültürel Mirasın Korunmasına Katkı
Enstitü yetkilileri, bu değerli eserlerin bağışlanmasının hem kültürel mirasın korunmasına katkı sağladığını hem de araştırmalar için önemli bir kaynak sunduğunu belirtti. Gelenekten geleceğe iz bırakmak isteyen Kastamonu Olgunlaşma Enstitüsü, bu anlamlı bağışıyla Mahmut İslamoğlu’na teşekkürlerini iletti.
