Türkiye’de aile yapısındaki değişimi gösteren en dikkat çekici göstergelerden biri, boşanma istatistikleri oluyor. TÜİK verileri kullanılarak hazırlanan yeni harita, 2024 yılı itibarıyla boşanmış erkek oranının en yüksek olduğu ilçeleri somut biçimde ortaya koyuyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde dağılan veriler, hem demografik yapının hem de sosyal değişimlerin önemli bir işareti niteliğinde. Haritaya göre bazı ilçelerde boşanmış erkek oranları ülke ortalamasının çok üzerine çıkmış durumda.
Bu kapsamda listenin zirvesine Tunceli’nin Pülümür ilçesi yerleşti. Özellikle bölgedeki nüfus hareketliliği, göç dinamikleri ve sosyoekonomik koşulların bu oranları etkilediği değerlendirilirken, Pülümür'ün dikkat çekici şekilde listenin en üst sırasına çıkması uzmanların da radarına girdi.
Kuzey Anadolu’da yer alan Kastamonu ise haritada bir ilçesiyle öne çıktı. Bozkurt ilçesi, il genelinde boşanmış erkek oranının en yüksek olduğu yer olarak kaydedildi. Nüfusu diğer ilçelere göre daha sınırlı olmasına rağmen oranların yüksek seyretmesi, bölgeye ilişkin sosyal ve ekonomik analizlerin de yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşündürüyor.
Haritada En Yüksek Oranlar Belirginleşti
TÜİK verilerini temel alan çalışmada Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinden birçok ilçenin listede yer aldığı görülüyor. Pülümür’ün zirvede olması dikkat çekerken, doğudan batıya geniş bir dağılımın oluşması boşanma dinamiklerinin tek bir nedene bağlı olmadığını gösteriyor. İlçe bazında farklılıkların oluşması; ekonomik zorluklar, göç, iş imkânları, aile yapısındaki dönüşüm ve toplumsal beklentilerin değişmesi gibi nedenlerle ilişkilendiriliyor.

Kastamonu’da Bozkurt Öne Çıktı
Kastamonu haritasına bakıldığında ise Bozkurt ilçesi en yüksek boşanmış erkek oranına sahip bölge olarak işaretlendi. Son yıllarda ilçede yaşanan sosyodemografik değişimlerin, ekonomik hareketliliğin ve yaşam koşullarındaki dönüşümlerin bu oranlara yansıdığı düşünülüyor.
TÜİK verilerine dayalı bu çalışma, aile yapısının Türkiye genelinde nasıl değiştiğini gözler önüne sererken, ilçe bazlı analizlerin sosyal politikaların şekillenmesinde daha önemli hale geldiğini de gösteriyor. Bu tablo, özellikle küçük ilçe ve kasabalardaki toplumsal dönüşümün gelecekte daha fazla inceleneceğine işaret ediyor.





