Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, hem zorunlu eğitim süresi hem müfredat reformu hem de LGS ile ilgili iddialar hakkında net mesajlar verdi.
Eğitim Süresinde Düzenleme Masada
Zorunlu eğitimin 12 yıl olmasına yönelik tartışmalar yeniden alevlendi. Bakan Tekin, liselerdeki eğitim süresinin azaltılabileceğini söyledi. Öğretmenlerden, akademisyenlerden ve sahadan gelen eleştiriler doğrultusunda bu konunun değerlendirmeye alındığını belirtti. Tekin, “Yasal yetki TBMM’dedir. Biz gerekli verileri ve önerileri meclise sunarız. Nihai karar yasama organının olacaktır,” ifadelerini kullandı.
Müfredat Artık Beceri Odaklı Olacak
Müfredatta yapılan değişikliklere de değinen Bakan Tekin, geçmişte öğrencilere sadece bilgi yüklemenin eğitim için yeterli olmadığını vurguladı. Yeni müfredatın öğrencilerin düşünme, analiz etme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik olduğunu belirtti. Ayrıca öğretmenlerden gelen geri bildirimlerle sürecin sürekli güncelleneceğini söyledi. “Saha verileri ve ölçme-değerlendirme sonuçlarıyla sistemi canlı tutacağız,” dedi.
LGS'de Güvenlik Tartışmalarına Açıklık
Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) dair gündeme gelen "soru sızdırma" iddialarına da yanıt veren Tekin, paylaşımların sınav güvenliğini tehdit edecek boyutta olmadığını söyledi. Örnek olarak 2013'teki TEOG döneminde yaşanan benzer bir durumdan bahsederek, bu yılki olayın da teknik bir hata sonucu erken paylaşım şeklinde gerçekleştiğini, fakat bunun sınavın bütünlüğünü zedelemediğini belirtti. Konuyla ilgili adli sürecin başladığını da ifade etti.
Okul Kıyafetlerinde Değişiklik: Serbestlik Gidiyor mu?
Kılık kıyafet uygulamasına yönelik yeni bir model üzerinde çalışıldığını söyleyen Tekin, “Her okul kendi standart kıyafetini belirleyecek. Marka ya da mağaza zorunluluğu olmayacak. Amacımız, öğrencilerin uzun süre kullanabileceği sade kıyafetlerle ailelerin maliyetini azaltmak,” dedi. Siyah önlük gibi nostaljik sembollerin gündeme getirilmesinin ise yanlış anlaşılmalar yarattığını vurguladı.
Yeni Eğitim Vizyonu Oluşuyor
Bakan Tekin’in açıklamaları, Türkiye’nin eğitim sisteminde kapsamlı bir yeniden yapılanma sürecine işaret ediyor. Öğrenci merkezli, esnek ve çağdaş bir yapının oluşturulması hedeflenirken, kamuoyunun katılımı ve öğretmenlerin görüşleri de bu sürecin parçası olacak.