“Uzak Şehir”de yakaladıkları uyumla izleyicinin aklında yer eden Sinem Ünsal ve Ozan Akbaba, bu kez “An Istanbul Story” adlı mini diziyle yeniden aynı projede buluştu. Dijital platformlarda yayınlanan yapımın ilk saatlerde ciddi bir izlenme ivmesi yakalaması, projenin daha ilk günden konuşulmasını sağladı.
Bu mini dizi, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın GoTürkiye markasıyla sürdürdüğü hikâye odaklı dijital tanıtım yaklaşımının yeni adımı olarak konumlanıyor. Yani sadece manzara gösterip geçmiyor, “şehir”i hikâyenin içine alıp seyirciye duygusu olan bir anlatı kurmaya çalışıyor.
Proje hangi çizgide duruyor?
“An Istanbul Story”, klasik turizm tanıtım dili yerine sinematografik bir anlatım tercih ediyor. İstanbul’u bir fon gibi kullanmaktan çok, karakterlerin kararlarını etkileyen, ritmiyle onları yönlendiren “yaşayan bir unsur” gibi ele alıyor. Bu yaklaşım da izleyicide “izliyorum ve şehri hissediyorum” duygusunu güçlendiriyor.
Duru ve Selim hikâyesi ne anlatıyor?
Dizinin merkezinde Duru ve Selim var. Aynı projede başrolü paylaşmalarına rağmen bir türlü anlaşmakta zorlanan bu ikilinin ilişkisi, İstanbul’un hızına ve sürprizli akışına paralel şekilde ilerliyor. Beklenmedik gelişmelerle derinleşen bağ, bir yandan merak duygusunu canlı tutarken bir yandan da karakterleri kendi iç hesaplaşmalarına itiyor.
İstanbul bu dizide neden “karakter” gibi?
Anlatının en güçlü taraflarından biri, İstanbul’un tek bir yüzle anlatılmaması. Kozmopolit yapı, kültürel katmanlar, modern enerji ve gündelik hayatın temposu sahnelere yayılarak hikâyeyi taşıyor. Böyle olunca şehir, yalnızca arka planda duran bir görüntü olmaktan çıkıp hikâyenin ruhuna dönüşüyor.
Bölüm sayısı ve yayın formatı
Yapımın 10 bölümlük bir mini dizi olarak tasarlandığı belirtiliyor. Kısa bölümlerle akıcı bir izleme deneyimi hedeflenirken, dijital izleyicinin alışkanlıklarına uygun bir tempo kuruluyor. Bu da “bir oturuşta izlenebilen” ama parça parça takip etmeye de elverişli bir format yaratıyor.
İlk saatlerdeki izlenme ivmesi ne söylüyor?
Mini dizinin ilk 16 saat içinde sosyal medya platformlarında 4 milyon 700 bin görüntülenmeye ulaştığı bilgisi paylaşıldı. Bu tür hızlı yükselişler genellikle iki şeyi gösterir: Oyuncu buluşmasının merakı ve içeriğin tanıtım olmasına rağmen “hikâye” hissini koruyabilmesi. İzleyici, reklam izlediğini düşünmediğinde daha kolay bağ kuruyor.
Yapım ekibi ve anlatı dili
Projede Ay Yapım imzası bulunuyor. Yönetmen koltuğunda Hilal Saral, senaryo tarafında ise Kemal Hamamcıoğlu yer alıyor. Bu ekip tercihleri, işin “görüntü güzel olsun” çizgisinden çok, duygusu ve ritmi olan bir anlatı kurma niyetini destekliyor.
