AK Parti İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu, AK Parti Daraltılmış Danışma Meclisi açılışında konuştu. Sevgilioğlu, yaptığı konuşmada Kastamonu Belediye Başkanlığını eleştirdi.
Sevgilioğlu ayrıca CHP Kastamonu İl Başkanı İlke Karabacak'a da yüklenerek, "Ayrıca kamu vicdanında akla gelen bazı sorular var. CHP İl Başkanı geçimini hangi kaynaklardan sağlıyor? Vatandaş merak ediyor. Onlar adına ben soruyorum: Nerelerden, hangi hizmet karşılığı maaş alıyorsunuz Sayın Karabacak?" diye sordu.
AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu'nun yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:
"Değerli dava arkadaşlarım; AK Parti, bir siyaset hareketinden çok daha fazlasıdır. AK Parti, bir milletin umudu, mazlumların duası, medeniyetimizin yeniden ayağa kalkma mücadelesidir. Bu kutlu hareketin neferleri olarak bizler, sadece seçimden seçime ortaya çıkan, günü kurtarmaya çalışan bir siyaset anlayışının değil; milletine sevdalı, eser ve hizmet odaklı bir anlayışın temsilcileriyiz.
Şehrimizde kaç tane siyasi parti var bilemiyorum ama il başkanlığımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlıklarımız, il genel meclisi üyelerimiz, belediye meclis üyelerimiz, mahalle ve köy başkanlıklarımızla beraber; her gün, her saat hemşerilerimizin, esnafımızın, sanayicimizin, çiftçimizin, halkımızın yanında olan, onların iyi gününde kötü gününde daima yanında duran tek teşkilat biziz, hamdolsun. Nereye baksanız, hangi ilçeye yönünüzü çevirseniz AK kadrolar var. İlçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız her hafta Ankara’da vekillerimizle birlikte sürekli bakanlıklarda projelerini takip etmekte. Ve bu gayreti hamdolsun halkımız görüyor. Buradaki başarı sizlerindir. Sizleri de şahsen burada alkışlamak istiyorum. Sağ olun, var olun.
Değerli dava arkadaşlarım; Öyle bir teşkilat mensubuyuz ki; 102 yıllık Cumhuriyet tarihinin 22 yılında milletine hizmetkâr olmuş ama geri kalan 80 yıldaki hizmetlerin bazılarını 3, bazılarını 5, bazılarını 10 katı ve üstü hizmetler yapmış bir teşkilatın mensuplarıyız. Bu bağlamda her zaman derim ki: Tarih, Sn. Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti teşkilatımızı altın harflerle yazacak. Bizler de bu yazı içinde bir nokta olarak yerimizi alacağız inşallah. Rabbime şükürler olsun ki, AK Parti çatısı altında milletimize hizmetkâr etti ve sizler gibi cevval dava insanları ile yoldaş eyledi.
"Dünyanın yarısı 'Erdoğan gelsin, bizi kurtarsın' diye bekliyor"
Kıymetli dava arkadaşlarım; Dünyanın yarısı 'Erdoğan gelsin, bizi kurtarsın' diye bekliyor; Türkiye’nin bir kısmı da 'gavurlar gelsin de bizi Erdoğan’dan kurtarsın' diye bekliyor. Bunlar; zıplayarak hükümet devireceklerini sanan kimseler, imza toplayarak hırsızı içeriden çıkartabileceklerini düşünenler, çaldıkları parayla değil, üzerlerine dökülecek çorbayla rezil olacaklarını düşünen bir zihniyetle sınanıyor bu ülke.
Bugün bütün dünya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlıyor. Bir taraftan PKK’yı bitiriyor, bir taraftan dünyadaki krizleri çözüyor, barış masaları kuruyor. Bir taraftan Avrupa liderlerinin dertlerini dinliyor. Bir taraftan çekirgeler zıplarken, Abdülhamid Han sondaj gemisi Karadeniz'de 75 milyar m³ doğalgaz keşfediyor. Toplam keşif miktarı 783 milyar metreküp oluyor.
"Şerife Bacı Heykeli'nin kaidesini bir yıldır onaramadılar"
Onların bu memlekete ne yararları var heykel dikmekten başka? Gerçi yıllar önce, ünlü Cumhuriyet Meydanı'ndaki heykeltıraş merhum Tankut Öktem’in eseri olan ve kentin simgesi haline gelen Şerife Bacı Heykeli'nin kaidesini bir yıldır onaramayan bir zihniyetten bahsediyoruz. Bir yıla yakın sürede yapılan heykelin sadece kaidesindeki granitleri tamir edemeyen bir beceriksizlik öyküsü. Süslü ve boş sözlerle günü kurtarmaya çalışan bir idare.
"Bir çivi çakamayan bir zihniyet"
Anıtın, artık etrafına çektikleri güvenlik panolarının bile rengi atmış durumda. Yaptıkları birçok eylemde, törende o anıtın önünde fütursuzca poz verdiler. İnanın, onlar da artık o panoları anıtın bir parçası sanmaya başladılar, bizim ikazımıza kadar. Duyduğum kadarıyla, şimdi ilgili koruma kuruluna suç atmaktaymışlar. Sormazlar mı: Hangi tarihte, hangi yazı ile, hangi proje ile başvuru yaptınız, sonucunu takip ettiniz mi diye?. Tabii kabul etmeleri de beklenemezdi.
"Kaldırımlar, yollar vahim durumda"
Şehrin kuzey-güney aksında takip eden Karaçomak Deresi’nin iki kenarındaki kaldırımlara bakın. Haliyle, ağaç gövdeleri patlatmış. Münferit tamiratlarla onardıklarını zannediyorlar. İnanç turizminin en yoğun olduğu bölgeler, kentsel sitin olduğu Akmescit, Honsalar, Hisarardı mahallelerimizde kaldırımlar, yollar vahim durumda. Âşıklı Sultan Türbesi’ne çıkan yolun kenarındaki bordürler 3 aydır bekliyor. Vatandaş artık ümidini kesmiş kaldırımın üstüne kaldırıvermiş bordürleri. Milyarlarca para harcanarak önceki dönemlerde yapılan atık su arıtma tesisini düzgün işletemeyen bir yönetim, halka hizmeti sadece eğlenceden ibaret sanıyor.
"CHP belediyeciliği; ne yazık ki eser değil, iftira üretiyor"
Kıymetli kardeşlerim; Bugün burada bir hakikati açık yüreklilikle ifade etmem gerekiyor: Kastamonu’muzda bir yılı aşkın süredir görevde olan CHP belediyeciliği; ne yazık ki eser değil, iftira üretmeyi marifet sayan bir anlayışla yönetiliyor. Belediyecilikte bir başarı hikâyesi yazmak yerine, yalan algılarla milletin aklını bulandırma peşindeler.
"Türk devletlerinin bayraklarını makam katından kaldırdılar"
Ecdatla ve geçmişle hesaplaşmalarını daha ilk gün göreve geldiklerinde yaptılar. İlk işleri, Türk devletlerinin bayraklarını makam katından kaldırmakla başladı. Terminalin karşısındaki çadır önünden bayrakları indirdiler ve nihayet son kinlerini, 'gereksiz' diye tabir ettikleri Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nden çıkmakla gösterdiler.
"Salladıkları dosyalara komik videolar çektiler"
Tabii bu onlar için daha başlangıç. Hem bizim hem de halktan aldıkları tepkilere karşı gündem değiştirmek için yine maharetlerini kullanıp bir senedir salladıkları dosyalara komik videolar çektiler. Göreve geldiklerinden bu yana, bu CHP Kastamonu örgütü üzerimize attığı asılsız isnatlar ve iftiralarla bizi de oyalıyor. İstiyorlar ki bizler de onlar gibi hizmetle değil başka işlerle oyalanalım. Onların bu milleti düşündüğü yok!
"Peki Kastamonu’da kaç firma var?"
Ben yıllardır eski eserlerin onarımı işinde çalışıp, sayısız konak onarımları yaptım. Hem şahsi, hem valilik, hem de belediyede görev aldığım zamanlarda onlarca, yüzlerce eseri memleketimize kazandırdık. Batı Karadeniz bölgesinde ağırlıklı olmak üzere, ülkemizin birçok köşesinde onarım ve proje hizmeti verdim. Bu bağlamda da her firmanın alamadığı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ön yeterlilik listesinde her yıl yerimizi alıyoruz. 26.05.2024 tarih ve 32557 sayılı Resmî Gazete ile 30.06.2024 tarih ve 32588 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren listede uygulama işleri için yeterliliği olan 838 firmadan biri benim firmamdır. Bunun yanında proje ön yeterliliği olan ülkemizdeki 234 firmadan biriyiz. Şimdi kıymetli yol arkadaşlarım, bunlar ülke genelinde alınan yeterlilik listeleri. Peki Kastamonu’da kaç firma var?
"Kastamonu da ön yeterliliği olan tek firmayız"
Evet, sadece Abidat, benim firmam. Bununla da gurur duyuyorum. Kastamonu da ön yeterliliği olan tek firmayız. Biz bu topraklarda onlarca, yüzlerce ecdat yadigârını ayağa kaldırdık, geleceğe taşıma için çaba gösterdik. Onlar daha bir kültür varlığına çivi bile çakamayan bir zihniyet. Bugün kazandırdığımız eserlerden rahatsız olduklarından, kendilerince yıkıcı bir siyaset yapmaktadırlar.
Önce bizi eleştirebilmeleri için bir eserde çivileri, bir harçları olması lazım ki, bizi eleştirebilme hakları olsun 'hamiyetli belediyecilik' yapacaklarını söyleyen arkadaşların.
"Bizim sicilimiz; kalemle çizilmiş değil, taşla, ahşapla, harçla yazılmıştır"
Buradan açık ve net söylüyorum: Bizim alnımız açık, başımız diktir. Bizim sicilimiz; kalemle çizilmiş değil, taşla, ahşapla, harçla yazılmıştır. Bunu bütün halkımız bilir. Bizim eserlerimiz; satır aralarında değil, Kastamonu’nun sokaklarında, meydanlarında, kalelerinde, konaklarında okunur.
"Bu, sadece bir skandal değil, istismar eden bir sorumsuzluktur"
Burada çok net bir gerçek var: Eğer üzerimize atılan suçlarla ilgili bir tespit yapıldıysa ve bu tespit bugüne kadar adli mercilere iletilmediyse, açıkça görev ihmalidir, bu belediye yönetimi doğrudan suç işlenmiş demektir. Bu, sadece bir skandal değil, aynı zamanda halkın güvenini istismar eden bir sorumsuzluktur. Eğer böyle bir tespit yoksa, o zaman bu dosyaları her ay bir kucaktan diğerine taşıyarak sadece günü kurtarma derdinde olduklarını, verdikleri hizmetlerin yetersizliğini örtbas etmeye çalıştıklarını kabul etmiş olurlar. Bu durumda kamuoyunun gözünde sadece birer müfteri değil, aynı zamanda yalancı konumuna da düşeceklerdir.
"Beceriksiz ve liyakatsiz"
Üstelik bu mesele gündeme getirildiği halde hâlâ 'hazırlanıyor' denilerek oyalama taktiği uygulanıyorsa, bir yıldır bir dosyayı bile tamamlayamayan bu yönetimin ne kadar beceriksiz ve liyakatsiz olduğu da açıkça ortaya çıkıyor. Bu durum sadece bir idari zafiyet değil, aynı zamanda milletin aklıyla alay etmektir. Ancak tüm bunlardan daha da acı olanı şudur ki; bu konunun sürekli ısıtılıp tekrar tekrar kamuoyuna servis edilmesi ve bizim de buna karşı cevap vermek zorunda kalmamız, halkımızı her seferinde aynı gündemle meşgul etmekte, zamanını ve enerjisini çalmaktadır. Çünkü biz, bu şehre hizmet etmek için varız; kısır tartışmalarla değil, eserle konuşmak istiyoruz.
"CHP örgütü, milletin emanetini kendi ikbali için kullanıyor"
Değerli dava arkadaşlarım; Biz, millete hizmet ederken kendimizi değil, geleceğimizi inşa ettik.
Bugün Kastamonu’da ayağa kaldırdığımız her bir eser, bu davanın bir nişanesidir. Belediyecilik iş bilmek ister, dava şuuru ister. Ama maalesef CHP örgütü, milletin emanetini kendi siyasi ihtirasları ve çıkarları doğrultusunda kullandıkları bir makam haline getirmiştir.
Değerli kardeşlerim; Bugün biz iftira siyasetiyle değil, eser siyasetiyle konuşuyoruz. Onlar, asılsız isnatlarla gündem oluşturma peşinde koşarken; Biz, milletin kalbinde yer etmiş her bir mahallenin, her bir sokağın onarımıyla meşguldük. Onlar, makam odalarında halktan uzak dururken;
Biz, taşın altına elimizi değil, yüreğimizi koyduk.
Onlar adına ben soruyorum: Nerelerden, hangi hizmet karşılığı maaş alıyorsunuz?
Bunların yanında ayrıca kamu vicdanında akla gelen bazı sorular var. CHP İl başkanı geçimini hangi kaynaklardan sağlıyor, vatandaş merak ediyor. Onlar adına ben soruyorum: Nerelerden, hangi hizmet karşılığı maaş alıyorsunuz Sayın Karabacak? Hiçbir ahlaki meşruiyeti olmayan bu düzenin, halkın karşısında 'temiz siyaset' adıyla sunulması artık trajikomik bir hâl almıştır.
Belediyeden görevden almalar...
Belediyede görevden alınan isimlerin neden alındığını herkes konuşuyor, biliyor.
Ne var ki kamuoyuna hâlâ bir açıklama yapılmıyor. Usulsüz doğrudan teminler, işlem eksiklikleri, şeffaflıktan uzak uygulamalar artık gizlenemeyecek boyuttadır.
Belediye çalışanlarına seslendi: "Sakın ola usulsüz hiçbir işin altına imza atmayın"
Buradan açıkça söylüyorum, Belediyede çalışan kıymetli kardeşlerime sesleniyorum;
Size baskı yapılabilir, birtakım yandaşlarının maaşlarını verebilmek için usulsüz işlere zorlanabilirsiniz.
Ama sakın ola usulsüz hiçbir işin altına imza atmayın. 'O imzalar günü kurtarır ama yarını karartır.'
Şunu bilin ki, sizin arkanızda duracak, sizin hukukunuzu koruyacak bir kardeşiniz var. Bu şehir; bu millete hizmet etmeyeni, bu aziz toprakların kıymetini bilmeyeni affetmeyecek.
Değerli kardeşlerim; Bugün buradan bir kez daha yüksek sesle ilan ediyorum: AK Parti Kastamonu Teşkilatı, şehrimizdeki en canlı, en dinamik teşkilattır. Teşkilatımız birliktedir, dirayetlidir ve her türlü saldırıya rağmen hizmet aşkından vazgeçmemiştir. Bizim yolumuz uzun; ama yolumuz, haklıların, adaletin ve kalkınmanın yoludur. Bizim davamız, kibir değil; hizmet davasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, bir kez daha bu güzel teşkilatın bu dualı davanın bir ferdi olmaktan gurur duyduğumu belirtiyor, Rabbime şükrediyorum. Milletimizin hayatını kolaylaştırmak ve milletimize yaraşır hizmet yolunda yaptığınız işlerde Rabbimden sizlere kolaylıklar diliyorum."