Geçmişe dönüp bakmak, sadece hatırlamak değil; kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi yeniden keşfetmektir. Taşköprü’nün 1900’lü yıllarına ait fotoğrafları, ilçenin nasıl değiştiğini sade ama etkileyici karelerle ortaya koyuyor. Bu karelerden biri, bir zamanların otogar alanını, diğeri ise Cumhuriyet Meydanı’nı gösteriyor. Her biri, o dönem yaşayan insanların günlük hayatlarına, alışkanlıklarına ve şehirle kurdukları bağa dair izler taşıyor.
Eski Otogarın Sessizliği: Bir Kavşağın Dönüşümü
Taşköprü’nün geçmişindeki en dikkat çeken yerlerden biri eski otogar alanı. O dönemlerde yolculukların başladığı, bavulların yere konduğu, uğurlamaların ve kavuşmaların yaşandığı bu alan, ulaşım ihtiyacının daha modern bir noktaya taşınmasıyla birlikte halkın dinlenebileceği, vakit geçirebileceği bir yeşil alana dönüştürüldü.
Cumhuriyet Meydanı: Bir Topluluğun Aynası
Fotoğraflarda öne çıkan diğer nostaljik detay Taşköprü Cumhuriyet Meydanı. Dönemin mimarisiyle çevrili meydanda kaymakamlık binası, belediye ve çevresinde toplanan insanlar görülüyor. O zamanlar da olduğu gibi bugün de meydan, halkın devletle kurduğu bağın ve buluşma noktası olma işlevini sürdürüyor.
Bugün meydan daha modern, daha işlevsel belki ama o eski taş döşemeler, sade yapılar ve meydanı dolduran kalabalıklar hâlâ hafızalarda yaşıyor. Bu kareler, geçmişteki meydan kültürünü bugünün hızlı ritmiyle kıyaslamaya fırsat tanıyor.
Geçmişi Anımsamak, Kimliğe Tutunmaktır
Bir ilçenin sadece yolları, binaları değişmez; hafızası da dönüşür. Taşköprü’nün yüz yıl önceki görüntülerine baktığımızda, değişimin kaçınılmaz olduğu kadar anlamlı da olduğunu görüyoruz. Fakat değişim, unutmak anlamına gelmemeli. Tam tersine, eski bir otogar alanı, bir meydanda toplanan kalabalık, bugün o şehrin kimliğinin temel taşlarını oluşturuyor.
Bu kareler sadece bir nostalji objesi değil; aynı zamanda geçmişle kurulan bir köprüdür. Gözden kaybolan bir bina, artık kullanılmayan bir alan, bazen bir ilçenin ruhunu en sade şekilde anlatabilir.